Uzman Klinik Psikolog Yunus Emre Yıldız konu hakkında bilgiler verdi.
Misophonia (mizofoni), belirli seslere karşı yoğun öfke, rahatsızlık, tiksinti veya kaygı hissetmeye neden olan, nadir ancak ciddi bir duyusal hassasiyet durumudur. Bu sesler genellikle çevrede sıkça duyulan ve başkaları için rahatsız edici olmayan seslerdir. Misophonia, kişinin günlük yaşamını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.
Misophonia Nedir ?
Mizofoni, kelime anlamı olarak “sese karşı nefret” anlamına gelir. Bu durumdan muzdarip bireyler, belirli sesler karşısında aşırı derecede rahatsızlık hisseder ve bu seslere karşı şiddetli duygusal tepkiler verebilir. Örneğin, çiğneme, nefes alma, kalem tıklatma veya saat tik takı gibi rutin sesler mizofoniye sahip kişilerde öfke veya kaygı tetikleyebilir.
Mizofoni genellikle ergenlik döneminde başlar ve zamanla kronik hale gelebilir. Şu anda, bu durumun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, beyindeki duyusal ve duygusal süreçlerin anormal bir şekilde işlememesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Belirtileri Nelerdir ?
Misophonia belirtileri, kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak yaygın belirtiler şunlardır:
Seslere Duyarlılık: Belirli tetikleyici seslere karşı aşırı hassasiyet.
Duygusal Tepkiler: Öfke, tiksinti, kaygı veya panik hissi.
Fiziksel Tepkiler: Kalp çarpıntısı, terleme, kas gerginliği veya nefes almada zorluk.
Davranışsal Tepkiler: Tetikleyici seslerden kaçınma, kulak tıkama veya ortamdan uzaklaşma isteği.
Sosyal İzolasyon: Seslere karşı aşırı hassasiyet, sosyal aktivitelerden kaçınmaya neden olabilir.
Misophonia'yı Tetikleyen Sesler
Tetikleyici sesler genellikle yumuşak, tekrarlayan ve çevrede sık duyulan seslerdir:
Çiğneme, yutma veya içme sesleri,kalem tıklatma, klavye tuşları,ayak tıkırtıları veya parmak şıklatma,nefes alma veya burun çekme,saatin tik tak sesi gibi...
Misophonia'nın Nedenleri
Mizofoninin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı teoriler şunlardır:
Beyin Fonksiyonları: Beynin duyusal bilgiyi işleyen bölgelerinde anormallikler olabilir. Özellikle seslere karşı aşırı duyarlılık geliştiren kişilerde beynin belirli bölgelerinin daha aktif olduğu gözlemlenmiştir.
Duygusal Bağlantılar: Tetikleyici seslerin geçmiş travmalarla veya olumsuz duygusal anılarla bağlantılı olması mümkündür.
Genetik Yatkınlık: Aile bireylerinde benzer duyusal hassasiyetlerin bulunması, mizofoninin genetik olabileceğini düşündürmektedir.
Misophonia Ne Zaman Sorun Haline Gelir ?
Misophonia, kişinin günlük yaşamını ve ilişkilerini etkilediğinde ciddi bir sorun haline gelir. Örneğin: Kişinin sosyal aktivitelerden ve arkadaş çevresinden uzaklaşmasına neden olabilir. İş hayatında konsantrasyon kaybı ve verim düşüklüğüne yol açabilir. Aile içi ilişkilerde gerginlik ve çatışmalar yaratabilir.
Tedavi ve Başa Çıkma Yolları
Mizofoninin kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, semptomları yönetmek için çeşitli yöntemler kullanılabilir:
Terapi: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kişinin tetikleyici seslere karşı verdiği tepkileri yönetmesine ve düşünce kalıplarını değiştirmesine yardımcı olabilir.
Maruz Bırakma Terapisi: Tetikleyici seslerle yavaş yavaş yüzleşerek bu seslere karşı duyarsızlaşmayı amaçlar.
Ses Terapisi: Rahatlatıcı müzik veya beyaz gürültü kullanarak tetikleyici seslerin etkisini azaltmaya yönelik teknikler uygulanabilir.
Duyusal Yönetim: Kulak tıkacı veya gürültü önleyici kulaklık kullanmak, tetikleyici seslerden korunmaya yardımcı olabilir.
Stres Yönetimi: Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri gibi rahatlatıcı aktiviteler, kişinin genel stres seviyesini azaltarak mizofoniyi hafifletebilir.
Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar ve destek gruplarıyla iletişim kurmak, mizofoni ile başa çıkmada önemli bir rol oynayabilir.
Uzman Klinik Psikolog Yunus Emre Yıldız,''Sonuç olarak,misophonia, bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ciddi bir durumdur. Ancak, uygun terapiler ve başa çıkma stratejileri ile bu durumun yönetilmesi mümkündür. Erken tanı ve profesyonel destek, mizofoni ile mücadelede kritik öneme sahiptir. Toplumda bu konuda farkındalık artırılarak, mizofoni yaşayan bireylerin daha iyi anlaşılması ve desteklenmesi sağlanabilir.''dedi.