Avrupa'da bazı liderlerin sorun çıkarmak için elinden geleni yaptığını belirten Gül, güçlü diplomasiden yana olunması gerektiğini söyledi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, özel bir üniversitede düzenlenen "Diplomat Okulu" programının açılışına katıldı.
Programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gül, dış politika konusundaki fikirlerini öğrencilerle paylaştı.
Irak ve Suriye'de yaşanan savaşlara değindikten sonra Türkiye'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini değerlendiren Gül, güçlü diplomasi vurgusu yaptı.
Dış politikanın güçlü olması için insanın önce evinin düzenli olması gerektiğini işaret eden 11. Cumhurbaşkanı, güçlü bir dış politikanın bununla mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
Gül, "Bugün hangi Avrupa ülkesine giderseniz gidin hala ekonomilerinin, bilim, kültür, sanatlarının ne kadar ilerde olduğunu göreceksiniz. Dolayısıyla onların ekonomik büyüme rakamları bazen küçük oluyor. Bunun bizi aldatmaması lazım. Yapacağı yol kalmamış, yapacağı baraj kalmamış, şehirlerinin hepsini güzel yapmış, köylerin hepsi şehir gibi köyler haline gelmiş. Tabii ki, bu ülkelerin ekonomik büyümeleri daha yavaş olacaktır. Ama bizim gibi ülkelerin yapacakları hala çok. Bizde hala köylerimize mahallelerimize bakın, şehirlerimizin birçoğuna bakın, bizim gece gündüz çok çalışmamız gerekiyor.
Bizi yüzde 5, yüzde 6 büyümeler kurtarmaz. Bizim çok daha fazla geleceğimize konsantre olmamız gerekiyor." dedi.
Zaman zaman Avrupa'da çok yanlış, öngörüsüz liderler çıktığını belirten Abdullah Gül, bu liderlerin Türkiye'ye karşı önyargılı olduklarını ve Türkiye ile bu müzakere sürecini hep tıkadıklarını dile getirdi.
Avrupalı liderler ile gerilime girilmemesinden yana olduğuna işaret eden Gül, "Biz kendimiz bu fasılları fiili olarak açıp kapayabiliriz. Bu kuralları adapte ettiğimizde, demokratik, hukuki, ekonomik, mali kurallarımızın standartlarını yükselttiğimizde Türkiye tabii ki, daha güçlü hale gelecek. Daha güçlü olan Türkiye ile herkes doğal olarak daha çok işbirliği yapmak isteyecek. Bugünlerde doğrusu bunun çok zayıfladığını görüyorum ve bunların tekrar yerli yerine konmasının Türkiye'nin çıkarına olduğuna inanıyorum." şeklinde konuştu.