Mümkünse yurt dışına... Kendinizi tek başınıza, hiçbir şey anlamadığınız bir ülkede ürkmüş bir şekilde görmeden yaşamış sayılmazsınız. Size evi hatırlatacak bir şey olmadığında, sizi bağlayan bir kişi olmadığında
Mümkünse yurt dışına...
Kendinizi tek başınıza, hiçbir şey anlamadığınız bir ülkede ürkmüş bir şekilde görmeden yaşamış sayılmazsınız. Size evi hatırlatacak bir şey olmadığında, sizi bağlayan bir kişi olmadığında ne kadar özgür hissettiğinize, ne kadar korkularınızdan arındığınıza inanamayacaksınız.
Yanınıza bir kitap alın, ya da almayın. Akıllı telefonunuzla ilgilenmeyin. İnsanlarla ilgilenin, yemeğinizle ilgilenin, içkinizle ilgilenin. Dışarıdan nasıl gözüktüğünüzü umursamayın, yalnızlığınızın keyfini çıkartın.
Yanınıza bir kitap alın, ya da almayın. Akıllı telefonunuzla ilgilenmeyin. İnsanlarla ilgilenin, yemeğinizle ilgilenin, içkinizle ilgilenin. Dışarıdan nasıl gözüktüğünüzü umursamayın, yalnızlığınızın keyfini çıkartın.
Genelde en iyi anlaştığınız arkadaşlarınız ilk başlarda gıcık olduğunuz arkadaşlarınızdır. Birisini tüm kötülükleri ve kusurlarıyla kabul edip sonra iyi yanlarını görmek ve iyi yanlarını aramak aranızda değişik bir bağ oluşmasını sağlar.
İlle arkadaş olmanıza da gerek yok, affedin, düşman olmayın, kahve için, barışın. Rahatlayacaksınız gerçekten.
Birisine hayır demek gerçekten çok özgürleştirici bir andır. Birisine "hayır" diyip, arkasından bir yığın bahane ve özür sıralamadığınız zaman kendinizi özgür ve özgüvenli hissedeceksiniz.
İnsanlara hayır demek o kadar zor ve o kadar kırıcı değil. "Hayır" diyin.
Telefonunuzu evde bırakıp seyahate çıkmak, seyahate de gerek yok bir gün boyunca telefonunuza uzak kalmak sizi çok değişik bir tecrübeye sürükleyecek. Yeni insanlarala tanışmanın ne kadar kolay ve keyifli olduğu görünce şaşıracaksınız
Açık olmak, ve yeni insanlarla belli tecrübe ve zaman paylaşmak her zaman iyi bir deneyimdir. Aynı yeni yemekleri denemek gibi.. Kim bilir, belki çok seversiniz, çok eğlenirsiniz. En azından hiç tarzınız ya da tipiniz olmayan, sizden farklı dünya görüşüne sahip birisiyle yemeğe çıkın
Bir şey yapmak kolay ama satmak çok zordur. Ama hayal edemeyeceğiniz kadar keyifli ve doyurucu bir şeydir. Ürettiğiniz bir şeyi satmak, satamasınız bile satmaya çalışmak dünyaya çok farklı bir pencereden bakmanızı sağlayacak. Yapın!
Belki Berlin'deki babanızın kuzeninin çocuğu, ya da yıllardır gitmediğiniz memleketteki uzak akrabalarınız. Siz onları tanımıyorsunuz, ama onlar sizi tanıyorlar, ve daha da yakından tanımak istiyorlar.
Ziyaret edin, sizi ne kadar sevdiklerine, sizi nasıl misafir ettiklerine çok şaşıracaksınız, hepsinden önemlisi çok da mutlu olacaksınız.
Size anında "hayır" diyebilir... Ama kabul de edebilir... Büyük ihtimal hayır diyecek ama 20'li yaşlarınızda bozulmayı, hayal kırıklığına uğramayı, kendinize güveninizi test etmeyi öğrenmelisiniz. İleride çok işinize yarayacak, özellikle iş hayatında.
Evet biliyorum, 50 lira kolay kazanılmıyor ve hiç de fena bir para değil, bunu hepimiz biliyoruz. Ama bu parayı verdikten sonra karşı tarafın sevinci size "her kuruşuna deydi" dedirtecek. Böyle bir rahatlamayı ve mutluluğu bu kadar ucuza alabildiğiniz için sevineceksiniz.