Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar'ın kaleme aldığı 'Özgür Şehit' kitabında anlatılan iki genç teğmenin kahramanlığı göğüs kabarttı...
Vatan Gazetesi'nin dün manşetten verdiği, Özel Kuvvetler Komutam Korgeneral Zekai Aksakallı'nın Azez'de kıl payı kurtulduğu canlı bomba suikastının hikayesiyle yankı yaratan güvenlik uzmanı Abdullah Ağar'ın yazdığı 'Özgür Şehit' adlı kitapta çarpıcı bir kahramanlık öyküsü daha anlatılıyor.
Kitapta yazanlara göre Güneydoğu'da PKK terör örgütüyle mücadele eden güvenlik güçlerine bir gün bir mağarada terörist olduğuna dair istihbarat geliyor. Komandolar üstlerinde 40 kilo ağırlıkla önce 30 kilometre yürüyor. Dağ taş kayalardan arasında geçerek mağaraya ulaşıyorlar ama mağara bomboş çıkıyor.
Uçurumun dibinde...
Tam geri dönmeye hazırlanırken bu kez 5 kilometre kadar uzakta dağ başındaki bir mağaraya gitmeleri gerekiyor. Yeni istikamet burası. Ancak yeni yol çok dik. Komandolar yola çıkıyor. Yolda bir askerin bacağı kırılırken bir askeri ise yılan sokuyor. Ama yılmıyorlar. Mağaraya ulaşıyorlar.. Mağarayı tarifleri ise şöyle: "Devasa bir uçurumun dibinde, inişi çok zor, kayalık, ağaçlık, çalılık..." Mağara alanına ulaşan komandolar iki giriş tespit ediyorlar. Sonrasında teröristler de onları görüyor ve ilk çatışma çıkıyor. Neredeyse 5-6 metre içinde çıkan çatışmada mermiler kafalarını sıyırarak gidiyor. El bombaları ART arda patlıyor. Ancak mağarayı ele geçiremiyorlar.
Parola: Kaçak çay
Bunun üzerine komandoların başında bulunan iki teğmen plan yapıyor, önce teröristlerin kaçış yollarını kesiyorlar. Sonra sıra mağaraya girmeye geliyor. Ancak bunun için tanyerini zaman olarak belirliyorlar. Aralarında seçtikleri parola ise 'Kaçak ça.y' oluyor. Parolayı söyledikten sonra önce göz yaşartıcı bombaları atarak mağaranın iki ayrı ucundan iki teğmen içeri giriyor. Yakın mesafede çatışma çıkacağı için yanlarına ikişer tabanca ve bolca şarjör alıyorlar. Ve kıyamet kopuyor... Bütün hengame bittiğinde 8 terörist etkisiz hale getirilmiş oluyor. İki teğmen küçük sıyrıklarla operasyonu tamamlıyor ancak ikisinin de çelik yeleklerinde 'kurşun' izleri dikkat çekiyor. Sonrası mı? Yürüyerek aynı yolu iniyorlar, üstüne bir de bir köyde arama yapıyorlar. Kendi ifadelerine göre birliklerine vardıklarında GPS cihazı bile ne kadar yürüdüklerini gösteremiyor!
VATAN