Hipospadias: (Pipi Deliğinin Aşağıda Olması) Nedir ve Tedavisi Nasıl Yapılır?
Hipospadias, çocuğun idrar yaptığı deliğin penisin ucunda değil de altında olmasıdır. Bu delik ile penis ucu arasındaki bölgede idrar kanalı tam olarak oluşmamıştır. İdrar deliğinin yerleşimine göre farklı farklı sınıflandırılabilir. Penisin baş kısmında yer alan, normal idrar deliğinin olması gerekli yere çok yakın olan bu olgulara, glandüler hipospadias denilir. Penis baş kısmı ile penis gövdesi arasındaki birleşim yerinde yerleşirse, koronal hipospadias adını alır. Her iki durum genel olarak "distal hipospadias" tanımlaması içinde yer alır, çocuklarda en sık karşılaşılan, ve cerrahi başarı oranının en yüksek olduğu grup bu gruptur. Daha aşağı yerleşimli hipospadiaslar da vardır, idrar deliğinin yerleşimi penis gövdesinin herhangi bir yerinde, penis ile torbaların birleştiği bölgede hatta anüse yakın perine dediğimiz bölgede bile olabilir. Elbetteki daha aşağı yerleşimli olanların cerrahi tedavisi daha zordur.
Hipospadias, halk arasında farklı isimlerle adlandırılmaktadır, peygamber sünnetli, doğuştan sünnetli ya da yarım sünnetli denilebilmektedir. Bunların temel nedeni bu çocuklarda sünnet derisinin ön tarafı gelişmemiştir. Sünnet derisi penisin sadece arka kısmında bulunmaktadır. Kordi adı verilen, penisin ereksiyon denilen sertleşme durumunda eğriliği söz konusu olabilir. Anomalisi ne kadar ağır ise, yani idrar yaptığı delik penis ucundan ne kadar uzaksa, kordi adı verilen bu eğrilik daha fazla olur. Cerrahisinde tedavinin en temel bölümlerinden birisi bu eğriliğin düzeltilmesidir. Hipospadiaslı çocuklar oturarak çiş yapmayı tercih ederler, çünkü ayakta işerken karşıya değil de aşağıya doğru idrar yaparlar.
Hipospadias, doğumsal bir durumdur. Nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Anne karnında hormonal uyarıların eksik kaldığına yönelik bazı çalışmalar varken, bazı araştırmalar da bunları tamamen reddetmektedir. Hipospadias'la birlikte, özellikle ağır olgularda, yandaş ürogenital sistem anomalilerinin bulunması da doğumsal olduğunu desteklemektedir. Her 300 erkek çocuğundan birinde görülür. Distal tip dediğimiz penis ucuna yakın idrar kanalı olanlar daha sık görülür. Bebek doğduğu zaman yapılacak dikkatli bir fizik muayene ile tanı rahatlıkla konulabilir. Hipospadias tanısı aldıktan sonra özellikle ağır olgularda, diğer sistem bozuklukları görülme ihtimali de daha fazladır. Bu nedenle ağır olgularda özellikle üriner sistem (böbrek ve idrar boşaltma kanalları, ve mesane) mutlaka incelenmelidir. İki taraflı inmemiş testis varsa, kromozomal araştırmalar yapılarak, bu durumun bir cinsel farklılaşma sorunu olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır.
Tek tedavi cerrahidir. Fallik dönem denilen, çocuğun cinsel kimliğini keşfettiği dönem olan 2-6 yaş arası, penise yapılacak ağrılı müdahelelerden kaçınmak gereklidir. Dolayısıyla çocuk cinsel kimliğini keşfetmeden hipospadias cerrahisi yapılmalıdır. Bezli dönemde yapılacak bu cerrahi müdahelenin bakımı da daha kolaydır.Cerrahi tedavide tanımlanmış yaklaşık 500 çeşit ameliyat bulunmaktadır. Hipospadias ameliyatını da herkes yapabildiğini iddia etmektedir; Plastik cerrahlar, ürologlar, çocuk cerrahları hatta hatta genel cerrahlar. Her branş da kendisinin bu işi iyi yaptığını belirtmektedir. Ancak elimizdeki bilgiler; tecrübesiz ellerde yapılan her üç ameliyattan birisi komplikasyonla sonuçlanmaktadır.
Literatürdeki kanıta dayalı bilgiler bu ameliyatın bu konuda deneyimli ÇOCUK CERRAHLARI tarafından yapılması gerektiğini göstermektedir.
Temel amaç üretra denilen idrar deliğinin penisin ucuna getirilmesidir. Yaygın sorulan soru; dikişli mi yama ile mi tedavi yapılıyordur. Her iki yöntem de kullanılır. Temel olarak dikişle idrar kanalını oluşturduktan sonra üzerine bir katman olarak yama getirilmesi dokuyu daha sağlamlaştıracaktır. Son yıllarda vücut dokuları ile tamamlanan TIPU operasyonu ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Ancak bilinmelidir ki hipospadiasta tanımlanmış 500 e yakın ameliyat biçimi vardır. Hastalığın durumuna göre biri tercih edilmelidir. Penisteki eğrilik mutlaka düzeltilmelidir. Ağırlık durumuna göre beraberinde sünnet de yapılabilir. Ya da sünnet derisi yama olarak kullanılabilir. Ancak bazı meslektaşlarımızca dile getirilen ameliyatla sünnetin birlikte yapılmaması görüşü doğru değildir. Aksine beraberinde sünnet yapılması çocuğu ikinci bir ameliyattan kurtaracaktır.
Stent adını verilen idrar sondaları iyileşme için gereklidir. Bebeklerde çift bez kullanılarak sondasıyla beraber eve gönderilebilir.
Yukarıda da bahsettiğim üzere tecrübesiz ellerde komplikasyon oranı çok yüksektir. Çocuk ya da bebeğe bu sorunu tek ameliyatla çözebilme şansı tanınmalıdır. Daha önce cerrahi girişim uygulanmış bir peniste başarı oranı hiç dokunulmamış olana göre daha azdır. En sık karşılaşılan komplikasyon fistül gelişimidir; idrar deliği penis ucuna taşınır ama arada bir yerde dikişlerin açılmasına bağlı idrarın birden fazla delikten gelmesidir. Bu komplikasyon geliştikten sonra 6 ay geçmeden herhangi bir müdahelede bulunulamaz. Ancak düzeltmesi de en kolay komplikasyonlardan birisidir. Dikişlerin tamamen açılması, kanama, penis derisinde gangren gelişmesi diğer komplikasyonlar arasında sayılabilir. Darlık ve peniste eğrilik diğer önemli komplikasyonlardır.